Erdoğan Demir’den 24 Temmuz açıklaması
Erdoğan DEMİR/ Keşan Postası (EDİRNE İGFA)
Yerel Basın Birliği Edirne Şube Başkanı Erdoğan Demir, günümüzde maalesef basına uygulanan baskının artmış olduğunu, sansürün zaman zaman uygulandığını ve yazdıkları haberler yüzünden cezaevinde bulunan gazetecilerin de bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi.
“Haber alma ve yayma özgürlüğünün etkili aracı olan, farklı görüşlerin seslendirilmesine olanak sağlayan basın, uzlaşma ve özgürlükler rejimi demokrasinin temel kurumlarından biridir.
Doğru ve yansız haberlerle bilgilendirilen kamuoyunun, dünya ve ülke sorunlarına duyarlı olması, geleceğe ilişkin kararlarda söz hakkının bulunması, özgür bir ortamda tepkisini dile getirebilmesi demokrasiye işlerlik kazandırır. Bu yönüyle yansız ve özgür basın, demokrasinin sağlıklı temeller üzerinde yükselmesinde vazgeçilmez ögedir.
Haber verme, eleştiri yapma, yönetimi denetleme, yanlışlıkları dile getirme, kamuoyunu bilgilendirme ve oluşturma, kurumlarla bireyler arasında bilgi akışı sağlama, sorunlar konusunda özgür tartışma ortamı yaratarak toplumsal bilinci güçlendirme, toplumu eğitime ve düşünce dünyasını zenginleştirme gibi yaşamsal sorumlulukları bulunan basın, bu yönüyle kamusal görev yapmaktadır.
Basını özgürlüğünü gölgeleyen ve basını temel işlevinden uzaklaştıran sansür, halkın çıkarlarının savunulmasını ve özgür düşüncenin gelişmesini engellemektedir.
Basın, habere ulaşmada ve elde ettiği bilgileri kamuoyuna doğru ve eksiksiz aktarmada herhangi bir sansür uygulamasıyla karşı karşıya kalmadan çalışabilmeli, çıkar gruplarından ve her türlü otoriteden bağımsız, evrensel meslek ölçütleriyle görevini yerine getirebilmelidir.
Basını, çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen kimi çevreler her dönemde ortaya çıkabilecektir. Basının, bireysel çıkarlara hizmet edecek ticari nitelik kazanması, basın-siyaset bağlantısının güçlenmesi, basının Devlet’le ticari ilişkiye girmenin aracı olarak kullanılması, kamu yararı ve düzenine zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda demokrasiyi de olumsuz etkileyecektir.
Çok önemli ve güç bir görev üstlenen basın, ülke gündemindeki sorunlara sahip çıktığı, yansız konumunu her koşulda koruduğu, en iyiye ulaşma arayışında topluma doğru bilgilerle yol gösterici olduğu oranda güven ve saygı kazanabilir.
Basının kendi içinde otokontrol düzenekleri oluşturması, dünyadaki gelişmeler ışığında kendini yapılandırması, kuşkusuz gücünü ve etkinliğini artıracaktır. Basının kendi içindeki öz denetimi, istenilen konuma ulaşmasında tüm önlemlerden ve yasalardan daha etkili olacaktır.
Türk basını, sansürün ilk kez kaldırılmasının ardından geçen süreçte büyük gelişim göstermiş, Cumhuriyet’in sunduğu özgürlük ortamında demokrasinin yerleşmesine, ülkemizin ilerlemesine katkıda bulunmuş ve gelişmelere duyarlı, dinamik bir kamuoyu oluşturulması görevini başarıyla yerine getirmiştir
Çok güç koşullar altında görev yaparken bile evrensel meslek ilkelerini terk etmeyen, meslek etiğini her şeyin üstünde tutan, ulusal çıkarları ve basın özgürlüğünü her ortamda savunan değerli gazeteci ve yazarlarımız her zaman gurur kaynağımız olmuştur. Tüm gazetecilerimizin, onların yaktığı ışığın izleyicisi olacaklarına inanıyoruz.
Basınımızın, demokratik değerlerin yaşatılması, saydam bir yönetim anlayışının yerleşmesi, toplumun doğru ve yansız haber akışıyla bilgilendirilmesi, sağduyulu, sorunlara duyarlı bir kamuoyu oluşturulması ve Cumhuriyet’in temel niteliklerinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunmasında, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de sorumluluklarını bilinçli biçimde yerine getireceğinden kuşku duymuyoruz.
Görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren tüm basın çalışanlarını saygıyla anıyor, basınımızın sorunlarının bir an önce çözülmesini umut ediyoruz.
Türkiye’de bir çok gazetecinin sırf haber yapması yüzünden cezaevinde olması da maalesef böyle demokratik bir ülkeye yakışmamaktadır.
Sansürün kaldırılışının yıldönümünde basınımıza, özgür, ilkeli ve yansız bir anlayışıyla sürdüreceğine inandığım çalışmalarında başarılar, basın dünyamızın değerli çalışanlarına esenlikler diliyorum.”