‘Hatay Ortak Meselemiz’ denildi… Kısa vadede yapılaşma olmasın çağrısı
HATAY (İFA) – 53 üyeli ‘Hatay Ortak Meselemiz Konseyi’, şehri tamamında zemin etüdü yapılmadan imara başlanmasının kesinlikle yanlış olacağı kanaatini dile getirerek, önemli tespitlerde bulundu.
Konsey Üyeleri görüşlerini yazılı olarak dile getirdi.
Hatay’ın da içinde bulunduğu deprem bölgesinde inşa çalışmalarına ivedilikle başlanacağı ve bir senede tamamlanacağı söylemiyle karşı karşıya kalındığını ifade eden konsey üyeleri, “Hatay’da yakınlarımızın cenazeleri hala enkaz altında iken, şehir beşik gibi sallanırken, 5 bin civarı artçı- belki de öncü- deprem yaşanırken, ilin tamamında zemin etüdü yapılmadan imara başlanmasının kesinlikle yanlış olacağı kanaatini taşıyoruz. Hatay’da kısa vadede geçici konutlar dışında yapılaşma olmamalıdır” çağrısında bulundu.
“Şehrin dört başı mamur bir imar planı ortaya çıkmadan inşa faaliyetlere başlanmamalıdır” uyarısında bulunan konsey üyeleri, “Bugünkü facianın boyutlarını ve yıkımını büyüten hataların tekrarlanmaması için yapılacak planlamada aşağıdaki unsurlar göz önünde bulundurulmak zorundadır. Binlerce artçı depremin yaşandığı ve yaşanmakta olduğu bir ortamda DÜKÜLMESİ HALİNDE BETON, MUKAVEMETİNİ KAZANAMAYACAK VE SONRAKİ FELAKETLERE ZEMİN HAZIRLANMIŞ OLACAKTIR. Sadece bu faktör bile aceleci davranılmaması gerektiğini gözler önüne sermektedir” dedi.
Hatay Ortak Meselemiz Konseyi üyeleri nelerin yapılması gerektiğini de madde madde şöyle sıraladı:
1. ilimiz Hatay ve deprem yaşamış diğer on ilde öncelikle mikro bölgeleme etütleri hızla yapılmalı, zemin yapısı doğru bir şekilde ortaya konulmalı ve bu veriler doğrultusunda 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planları afet tehlike değerlendirmelerini kapsayacak şekilde yeniden oluşturulmalıdır. İktidar, bunları gerçekleştirmeden asla inşaatlara başlamamalıdır. Bunlar gerçekleştirilmeden sağlıksız konut alanları ve kentsel mekanlar yaratmak, yeni yıkımlar, kayıplar ve felaket sonuçlar doğuracaktır.
2.İnşaat proje denetimlerini yapma yetkisi, özel denetim şirketlerinden alınmalı, bir kamu görevi niteliği ile yeniden Türk Mimar ve Mühendisleri Odaları’na (TMMOB) bağlı odalara bırakılmalıdır.
3. Deprem ve afet güvenliği ile ilgili acil eylem planı, kamusal öncelikler temelinde ve kamucu politikalarla, ilgili tüm alanları içine alacak çok yönlü bir bakışla, buna uygun hazırlanacak bir hukuki içerik ve çerçeve ile hazırlanmalıdır.
4.Tarihsel miras, kültürel çeşitlilik, yapısal, mekânsal dokunun korunması ve onarılması temel alınmalıdır. Tarihi nitelik taşıyan ve yıkılmış olan mekanların basit bir enkaz kaldırma çalışmasıyla yok edilmemesi, yıkıntıların fotoğraf ve video kayıtlarıyla belgelendirilerek dikkatli bir şekilde kaldırılması ve sağlıklı bir ortamda muhafaza edilmesi gerekmektedir.
5.Bu süreçler kamuoyu ile paylaşılmalı, ayrıca çalışmalarda üniversitelerden ve meslek odalarından teknik destek alınmalıdır.
6.Altyapısı yeniden yapılacak yerlerde atık su ve yağmur suyu ayrık sistemle ele alınmalı; atık su, içme suyu, yağmur suyu hatları ile fiber optik, elektrik, doğalgaz vb. hatlar bir bütünlük içinde projelendirilmelidir.
7.Depremin yol açacağı çevre sorunlarına karşı yıkılan binaların enkazlarının toplanması, nakliyesi ve depolanmasında, “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” hükümlerine tam olarak uyulmalıdır.
8.Kamu taşınmazlarının satışı durdurulmalıdır. Terk edilen fabrika, işletme arazileri, hizmet dışı bırakılan askeri alan, köy malı iken belediyelere geçen taşınmazlar, kullanılamayan kamuya ait taşınmazlar vb. satılmamalı, imar planlarında “Kamu Hizmetleri Rezerv Alanı”, “Kentsel Dönüşüm-Sağlıklaştırma- Yenileme Yapı Rezerv Alanı” olarak işlenmeli gerektiğinde de yeni yerleşim için kullanılmalıdır.
7-İçinde, barındırdığı canlara mezar olmayacak binalar tasarlanmalıdır. Dikey inşaatlardan yatay inşaatlara geçilmelidir.
8-Enkaz ve göçük hafriyatının kontrollü bir şekilde, ekolojik dengeye daha fazla zarar vermeden yapılması gerekmektedir
DANIŞMA KURULUNDA KİMLER YER ALMALI?
Öte yandan Hatay’ın Yeniden İmar ve İnşası için oluşturulacak Danışma Kurulunda ise tarihçiler, sosyologlar, meslek odaları, STK’lar ve sanayiciler ile doğa bilimciler, kültürel miras uzmanları ve arkeologlar ve her şeyden önemlisi ulusal-uluslararası çapta şehir plancıları ile hukuki süreci denetleyebilecek hukukçuların yer alması gerektiğinin altı çizildi