Tarım ve Orman alanlarına ilişkin düzenlemeler TBMM’de
ANKARA (İGFA) – Tarım ve Orman Alanlarında Düzenlemeleri İçeren Kanun Teklifi’nin görüşülmesine bugün TBMM Genel Kurulu’nda devam edilecek.
Dün yapılan yapılan görüşmelerde teklifin tümü üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, orman havzalarıyla ilgili temel kanuna ihtiyaç olduğunu belirterek, Millet İttifakı’nın iktidarında, hem su kanunu hem de orman havzaları kanunu çıkaracaklarını belirterek, yanlış tarım ve ekonomi politikalarıyla çiftçinin tarım maliyetleri altında ezilmeye terk edildiğini ileri sürdü.
MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, kanun teklifinde, stratejik ürünler açısından bakanlık tarafından yapılan düzenlemenin üreticiyi rahat ettireceğine işaret etti.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, sözleşmeli tarımın, zengini zengin; çiftçiyi ise yok eden bir sistem olduğunu öne sürerken, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, gıda tüketiminin ve israfının arttığı dünya gerçekliğinde, üretimin planlanmasının kaçınılmaz zorunluluk olduğunu vurguladı.
Genel Kurulda kabul edilen maddelere göre, lif, tohum ve sap üretimi ile ilaç etkin maddesi elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği, Tarım ve Orman Bakanlığının iznine tabi olacak.
İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği veya işlenmesi, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünce yapılacak ya da yaptırılacak. Gerektiğinde ülke arz ve talep durumuna göre cumhurbaşkanınca belirlenen kota doğrultusunda TMO kontrolünde gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabilecek.
İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliğinde, münhasıran esrar elde edilmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması, kenevirin hasadı, işlenmesi, ihzarı, ihracı veya satışına ilişkin usul ve esaslar, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek.
Tarım sektörüyle ilgili politikaların tespit edilmesi, planlanması ve koordinasyonuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak, uygulanmasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkili olacak.
Tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin sağlanması, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce bakanlıktan izin alınacak. Bakanlık, arz ve talep miktarıyla yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek.
Bu kapsamda ilk kez aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilenler, hükümlere uygun şekilde faaliyet göstermeleri için yazılı uyarılacak. Yazılı uyarılan ancak uyarı tarihinden itibaren 12 ay içinde uygun faaliyette bulunmayanlar, uyarı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacak.
Tarımsal üretim sözleşmelerinde belirtilen mücbir sebepler haricinde sözleşme kapsamında üretilen ürünün alımından veya satımından vazgeçen üretici ya da alıcılar için ceza koşulu belirlenecek. Ceza koşulu, alımından ya da satımından kaçınılan ürün miktarının sözleşmedeki bedelinin yüzde 20’sinden az ve yüzde 50’sinden fazla olamayacak. Et ve Süt Kurumunun taraf olduğu sözleşmelerde üretici için ceza koşulu alt sınırdan daha az belirlenebilecek veya ceza koşuluna yer verilmeyebilecek.
Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı kabul edilecek.
Hatırlanacağı gibi dün, TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin 1. bölümünde yer alan ilk 3 maddesinin kabulünün ardından birleşime ara vermiş, ara sonrasında komisyonun yerini almaması üzerine Bilgiç, birleşimi bugün saat 15.00’te toplanmak üzere kapatmıştı.