Bingöl’de 4 siyasi partiden ortak talep: Bingöl afet bölgesi ilan edilsin
Bingöl Güncel TV / BİNGÖL (İGFA) – Bingöl’de CHP İl Başkanı Hasan Aktaş, DEVA Partisi İl Başkanı Sinan Baylas, Gelecek Partisi İl Başkanı Muhittin Ağırbaş ve Saadet Partisi İl Başkanı Muhammed Fatih Tiryaki bir araya gelerek, deprem ile ilgili değerlendirme toplantısı yaptı.
Toplantı sonrasında yaptıkları ortak açıklamada, deprem ülkesi olan Türkiye’de afet öncesi gerekli hazırlıkların yapılmadığı, yeterli tedbirlerin alınmadığı apaçık ortada olduğunu öne süren başkanlar, “Eskiden Başbakanlık’a bağlı olan AFAD’ın kurumsal kapasitesinin zayıflatılması, liyakatten yoksun insanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verilmesi, depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affının çıkarılması ve inşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir” dedi.
“Millet ittifakı olarak, omuzlarımızdaki ağır sorumlulukların farkındayız” diyen başkanlar, açıklamada, “Şimdi önümüzde zorlu bir sınav bizleri beklemektedir. Yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, şehrimizi ve geleceğimizi ortak akılla inşa etmek zorundayız. Unutulmamalıdır ki; jeoloji, sismoloji, psikoloji, sosyoloji, ekoloji, tıp, ekonomi, eğitim, hukuk, siyaset, şehir planlama ve mimarlık birbirlerinden asla bağımsız düşünülemez, hiçbiri ihmal edilemez” ifadelerini kullandı.
“BİNGÖL AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ“
Toplantıda, Bingöl’ün afet bölgesi ilan edilmesi talebinin de görüşüldüğü belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu isteğin derhal yerine getirilmesi gerekmektedir. Sosyal medyada ülkemizin ilk üç gündemi arasında yer alan ve her kesimin bu isteğe verdiği destek ortadadır. Bu hususta halkımızın bu haklı isteğinin yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Bilim insanlarının DAF ve KAF hattının birleştiği yer olan ilimizle alakalı yapmış oldukları açıklamaları her gün dinlemekteyiz. İktidar partisi yetkililerinin; amasız, fakatsız bu haklı isteğe kulak verip, bir an evvel gerekli kurumları harekete geçirmesi ve ilimizi afet bölgesi kapsamına alması gerekir. Bilim insanlarının yaptığı açıklamalar, ilimizde geçmişte yaşanmış olan depremler ve olası yaşanacak deprem ile alakalı halkımız tedirgindir. Konutların depreme dayanıklılığı, olası bir depremde kış şartlarında yaşanabilecek sıkıntıları göz önünde bulunduran ve afet bölgesine alınması durumunda olası bir depreme bir nebze daha hazır olacağını düşünen vatandaşımıza ‘cahil, cühela’ diyen kişilerin halkımızdan derhal özür dilemesini beklemekteyiz”.
“Halkımız Kahramanmaraş depreminden dolayı ilimizde oluşan hasarlar için afet bölgesi ilan edilelim demiyor, benzer bir depremin de ilimizde yaşanma olasılığının yüksek olduğunu düşünerek afet bölgesi olmayı talep ediyor” diyen başkanlar, depreme hazırlıklı olunduğu imajını oluşturmaya çalışan iktidar partisinin yetkililerine ve kurumlara şu soruları soruları yöneletti:
1-Deprem anında ilimiz merkez ve ilçelerimizde yeterli toplanma alanı mevcut mudur? Toplanma alanlarında içme suyu, kanalizasyon ve bağımsız elektrik altyapı çalışması yapılmış mıdır?
2-İlimizde bulunan çadır ve konteynır sayımız kaçtır?
3-AFAD ekiplerimizin sayısı kaçtır? AFAD ile gönüllü çalışacak kaç kişi vardır ve listelenmiş midir?
4-Arama kurtarma çalışmaları için yeterli ekipmanımız var mıdır?
5-İmar affı ile yasal hale gelen kaç yapı vardır ilimizde?
6-Deprem yönetmeliğine göre yapıldığı iddia edilen binaların kaç tanesinde sondaj çalışmasıyla etüt çalışması yapılmıştır?
7-İlimizde son yıllarda kaç artezyen kuyusu açıldı? Açılan artezyenlerin yer altında obruk açtığı ve depreme etkisi olduğu söylentileri doğru mudur?
8-İlimizin fay hattı haritası mevcut mudur? Son depremden sonra hattın yedi metre kaydığı varsayılıyor, buna göre yeni bir fay hattı çalışması yapılıyor mu?
9-Olası yıkıcı bir depremde ilçe, köy yollarında oluşabilecek heyelan vb. durumlara dair bir ön çalışma yapılmış mıdır?
Son olarak ilimizin farklı bölgelerinde işgal edilen kaldırımlar ve özellikle yapılacak olan kent meydanı civarındaki kaldırımların işgal edilmesini konuştuk. Kaldırımları da içine alan çitlerin, çift şerit olan yolları tek şeride düşürmesi, trafiğin akışını yavaşlatmıştır. Aynı zamanda çitlerden ötürü yolun ortasında yürümek mecburiyetinde kalan insanımız, kaza yapma durumuyla karşı karşıyadır. Bir an evvel insanımızın bu sıkıntısının da giderilmesini bekliyoruz.”